General Motors otomotiv işçileri grevinin dersleri

Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikası, Cuma günü, General Motors’a (GM) teklif ettiği toplu sözleşmenin yüzde 57’lik bir oranla onaylanmış olduğunu ve yaklaşık 46.000 otomotiv işçisinin 40 günlük grevinin sona erdiğini açıkladı.

GM ile yapılan anlaşma, UAW’nin 40 yıl geriye kadar uzanan satış sözleşmeleri dizisindeki son halkadır. Anlaşma, şirkete, düşük ücretli geçici işgücünü ciddi oranda genişletme ve üç fabrikayı ve bir parça tesisini kapatma sürecine devam etme izni veriyor. Bunlar, Lordstown-Ohio montaj tesisi, Warren ve Baltimore şanzıman tesisleri ve Fontano-Kaliforniya parça dağıtım merkezidir.

General Motors’un Hamtramck’teki Detroit-Hamtramck montaj tesisinin dışındaki grevci işçiler, 16 Eylül (AP Photo/Paul Sancya)

GM işçileri, UAW’nin 18 Ekim’de toplu sözleşmenin “önemli noktalar”ını açıkladığı andan itibaren anlaşmaya yaygın biçimde ve öfkeyle karşı çıkıyorlardı. Grev sürecinde, yüzlerce işçi Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) tarafından düzenlenen çevrimiçi toplantılara katıldı ve şirketin ve UAW’nin taleplerine karşı direnişin nasıl örgütleneceğini tartıştı.

UAW, bu direnişin üstesinden gelmek için, kiralanmış halkla ilişkiler temsilcilerini, sosyal medya uzmanlarını ve danışmanlarını harekete geçirdi ve yanlış adlandırılmış “eğitim oturumları”nda bir dizi yalan ve tehdide başvurarak anlaşmayı güvenceye almak üzere ülke geneline yetkililer gönderdi. Spring Hill, Tennessee’deki UAW 1853. Şube yetkilileri, yaygın biçimde izlenen bir Facebook videosunda, bir hafta önce “hayır” oyu verme kampanyası yapan işçilere karşı polisi çağırdılar.

Birçok işçi, UAW’nin oy sayımı ve oy verme prosedürlerinin meşruluğu üzerine kuşkularını dile getirdi. Özellikle de, Flint Kamyon Montaj fabrikası gibi önemli bir muhalefetin var olduğu bilinen tesislerde bildirilen büyük “evet” oyları kuşku yarattı. Bir işçinin UAW’nin Facebook sayfasındaki yorumunda belirttiği gibi, “UAW üyelerinin bu sözleşmeye onay VERMEDİĞİNE oldukça eminim; 24 yıllık deneyimimde, işçiler ne zaman hayır oyu verseler sözleşme yine de geçer!”

Apaçık oy sahtekarlığının rolü ne olursa olsun, “evet” oyu veren işçilerin büyük bir kısmının, UAW’nin, toplu sözleşmenin reddedilmesine daha iyi bir şeyle karşılık vereceğine güven duymadıkları için böyle davrandığından kuşku duyulamaz. Onlar, aynı sözleşmenin yeniden üretilmiş halinin sunulacağını bildikleri için, daha fazla zorluğa katlanmanın bir anlamı olmadığını düşündüler.

UAW’nin anlaşmayı “onaylaması” hiçbir şeyi çözmemiştir. Bu toplu sözleşme, rüşvetçi şirket ajanlarının daha önce sendika merkezi “Dayanışma Evi”nde imzaladığı sözleşmelerden daha fazla meşruiyete sahip değildir. Eğer UAW şirketin taleplerini kısa vadede geçirmeyi başardıysa, bunu, işçiler arasında daha çok gözden düşme pahasına yapmıştır.

Sahne, şimdi, Ford ve Fiat Chrysler (FCA) işçileri ile hesaplaşma için hazırlanıyor.

UAW’nin bir sonraki “hedefi” olarak seçtiği Ford, GM’nin işten çıkarmalarından ve fabrikaları kapatmasından aşağı kalmayan ya da bunları geride bırakan tavizler ve maliyet tasarrufları peşinde koşacak. Şirket yanlısı Otomotiv Araştırmaları Merkezi’nden Kristin Dziczek, Cuma günü, Wall Street Journal’a şunları söyledi: “Bu model [Ford ve FCA için] oldukça maliyetli, çünkü GM’nin kazandığı büyük şeylerden biri, milyarlarca dolar kurtaracak şekilde tesislerin kapatılmasıdır. Diğer iki şirket ise tesis kapatmak istemiyor. Eğer tesis kapatmak istemiyorsa, şirket ne kazanacak?”

Ford, Cuma günü yaptığı açıklamada, yeni sözleşmede “rekabet gücünü arttırmayı” amaçladığını söyleyerek işçileri düelloya davet etti. Sektör uzmanları, haftalardır, Ford’un, ya işçilerin cepten ödemesi gereken miktarı arttırarak ya da sağlık hizmetine erişime kısıtlamalar getirerek, önümüzdeki yıl 1 milyar doları geçmesi beklenen sağlık hizmetleri maliyetlerinde kesintiye gitmeyi umduğu yorumu yapıyorlar.

Wall Street, Cuma günü piyasa kapanırken GM’nin borsa fiyatını yüzde 2,57 arttırarak grevin sonuçlanmasına olumlu tepki verirken, Ford’un hisse senedi değerini geçtiğimiz yıl boyunca düşürmüştür. Şirketin CEO’su Jim Hackett, işten çıkarmalara gitme ve işgücü maliyetlerinde kesinti yapma yoluyla “mali zindelik” uygulama sözlerini hayata geçirme konusunda hızlanma baskısı altında.

Otomotiv devleri ve onların arkasındaki büyük mali kuruluşlar, elektrikli araçlar ve yapay zeka gibi yeni teknolojilerin gelişmesini, küresel otomotiv sektörünü yeniden yapılandırmak ve işçilere daha da büyük oranlarda sömürü uygulamak için kullanmaya çalışıyorlar. GM ile yapılan anlaşmanın en önemli hususları arasında, UAW’nin geçici işçi kullanımına nezaret etmesi ve “Ulusal İleri Teknoloji Komitesi” adlı bir şirket-sendika komitesinin kurulmasıdır. Bu oluşum, UAW’nin şirket yönetimi organlarıyla bütünleşmesinde yeni bir kilometre taşıdır.

ABD’de son 50 yıldaki en uzun süreli ulusal otomotiv grevi olan GM grevi, doğrudan sonucunun çok ötesinde bir nesnel öneme sahiptir. Sınıf mücadelesindeki uluslararası canlanma, ABD’deki sanayi işçi sınıfının can alıcı bir kesimi arasında yolunu açmıştır ve bunun etkileri yansımaya devam edecektir.

Ancak işçilerin, işlerinin ve yaşam standartlarının daha fazla ortadan kaldırılmasını durdurabilmesi ve Ford’da, Fiat Chrysler’de ve başka yerlerde benzer yenilgileri önleyebilmesi için, aşağıdaki gerekli sonuçları çıkarmaları gerekiyor.

1. Sendikalardan bağımsız taban komiteleri kurulmalıdır.

UAW, herhangi bir anlamda bir işçi örgütü değildir. Tersine, şirketin, her zamankinden daha açık bir şekilde fiilen bir geçici işçi kurumu işlevi gören köklü bir koludur. Toplu sözleşmesinin görüşme süreci UAW’nin denetimi altında kaldığı sürece, işçiler ve aileleri için ölçüsüz sonuçları bulunan satış anlaşmalarını zorla kabul ettirmeye çalışmaya devam edecektir. Bu sonuçlar, fabrikaların kapatılması, işten çıkarmalar, yoksulluk ücretleri, yan hakların ortadan kaldırılması ve giderek artan oranda tehlikeli çalışma koşullarıdır.

İşçilerin kendi örgütlerini kurmalarının zamanı geldi. Her bir GM, Ford ve Fiat Chrysler fabrikasındaki ve işyerindeki işçiler toplantılar düzenlemeli ve en güvenilir işçiler arasından fabrika komiteleri seçmelidir.

Bu komiteler, fiilen işçilerin ihtiyaçlarına denk düşen talepler oluşturmalı ve araç parçası sektörü dahil otomotiv sektörü genelinde haberleşme ağları kurmalıdır. Buna, Chicago’da grevde olan 32.000 öğretmen ve okul çalışanı ile Teksas’ta ve Arizona’da iş bırakan 2.000 bakır madencisi dahil olmak üzere, mücadeleye giren diğer işçi kesimleri de dahil edilmelidir.

2. İşçilerin her mücadelesine uluslararası bir strateji yol göstermelidir.

Sınıf mücadelesindeki küresel kabarmanın bir parçası olan GM grevi, işçilerin uluslararası işbirliği gereksiniminin giderek daha çok farkına vardığını ortaya koymuştur.

Grev öncesinde, Meksika’nın Silao kentindeki GM işçileri, ABD’deki işçilere karşı bir baskı gücü olarak kullanılmayı reddederek, şirket yönetiminin işi hızlandırma ve fazla mesai yapma taleplerine cesurca karşı geldiler. İşten çıkarma ve başka saldırılara uğrayan işçiler, Amerika’daki kardeşlerine destek çağrısı yaptılar.

Onların bu duruşu, mücadelelerini WSWS Otomotiv İşçileri Bülteni’nden okuyan ABD’deki işçiler arasında güçlü bir karşılık doğurdu. WSWS’nin çevrimiçi toplantıları her zamankinden daha açık bir şekilde uluslararası bir karakter edindi ve ABD’den, Meksika’dan, Kanada’dan, Brezilya’dan, Hindistan’dan ve başka yerlerden işçileri bir araya getirdi.

Uluslararası dayanışma ve işbirliği yönündeki bu yapısal arzunun şimdi daha yüksek bir seviyeye yükseltilmesi gerekiyor. Üretimin ve bizzat işçi sınıfının küresel olarak bütünleşmiş niteliği nesnel bir olgudur. Bu olgu, işçilerin uluslararası bir strateji benimsemesini, mücadelelerini sınırların ötesinde koordine etmesini ve sendikalar ve siyaset kurumu tarafından teşvik edilen milliyetçiliği bilinçli olarak reddetmesini gerektirmektedir.

3. İşçi sınıfının çıkarları uğruna mücadele, sosyalist bir perspektifi ve siyasi partiyi gerektirir.

GM grevi sadece bir toplu sözleşme mücadelesi değildi. İşçiler, çıkarlarını savunmaya uğraşırken, toplumu kimin ve ne amaçla yönettiği hakkındaki temel soruları gündeme getiriyorlar. Modern sosyalizmin kurucuları Karl Marx ile Friedrich Engels’in yazdığı gibi, “Her sınıf mücadelesi, siyasi bir mücadeledir.”

Kapitalist sınıf, özenle geliştirilmiş bir stratejiye dayanarak hareket ediyor. Mali piyasaları desteklemek için durmadan daha büyük meblağların Wall Street’e akıtılması, bütün kârların kaynağı olan işçi sınıfının sömürüsünün yoğunlaştırılmasını gerektiriyor. Şirketler, özellikle de hiçbir sosyal hakkı olmayan düşük ücretli geçici çalışmayı yeni olağan durum haline getirmeyi hedefliyorlar.

Dünyanın dört bir yanında, işçi ve gençlik kitleleri, kırk yıllık toplumsal karşıdevrimin sonuçlarına, bitmeyen ve ağırlaşan kemer sıkmaya, otoriter rejimlere ve savaşa karşı mücadelenin içine çekiliyorlar.

Mücadeleye girenlerin hiçbir özlemi kapitalizm altında karşılanamaz. Bu, işçi sınıfının emeğini acımasızca sömürmeye dayanan ve tüm sorunları amansız kâr dürtüsüne tabi kılan bir sistemdir. Ve bu sistem, ABD’de Demokratik ve Cumhuriyetçi partiler ve dünya çapında onların kopyaları tarafından desteklenmektedir.

İşçilerin, ihtiyaçlarının herhangi birini güvence altına alabilmeleri için, kendi siyasi partilerini inşa etmeleri ve toplumun mali oligarşinin kâr çıkarları için değil işçi sınıfının toplumsal gereksinimlerini karşılamak üzere düzenlenmesi demek olan sosyalizm uğruna mücadele etmeleri gerekmektedir.

İşçileri gerekli sonuçları çıkarmaya çağırıyoruz: Bu perspektif uğruna mücadele eden partiye, Sosyalist Eşitlik Partisi’ne katılın ve işçi sınıfı içinde devrimci bir önderlik inşa edin.

Loading