CHP ve DİSK, grev kararı alan Seyhan Belediyesi işçilerine karşı işbirliği yapıyor

Adana’nın 800.000 nüfuslu Seyhan ilçesinde, Seyhan Belediyesi’ne bağlı İmar AŞ’de çalışan işçiler, geçtiğimiz ay belediye yönetimin sefalet zammı teklifini reddederek grev kararı aldılar. İşçiler, haftalardır burjuva muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yönetimde olduğu belediyeye ve DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasının baskısına meydan okuyor.

Seyhan Belediyesi işçilerinin daha yüksek bir ücret ve sosyal haklar için greve gitme kararlılığı, ölümcül pandemi politikalarının ve Ukrayna’daki savaşın ekonomik ve toplumsal sonuçlarına karşı Türkiye ve uluslararası işçi sınıfı içinde gelişmekte olan bir hareketin parçasını oluşturuyor.

Seyhan Belediyesi işçileri [Kaynak: @SeyhanIscileri Twitter]

Emek Çalışmaları Topluluğu’nun derlediği verilere göre, 2022’nin sadece ilk iki ayında Türkiye’de en az 106 fiili grev meydana geldi. Önceki beş yıldaki yıllık ortalama fiili grev sayısı ise yalnızca 97’ydi.

Sendikadan bağımsız açtıkları Twitter hesabından 23 Şubat’ta bir video yayınlayan işçiler, büro işçilerine 5.256 lira ve temizlik işçilerine 5.555 lira teklif edildiğini belirttiler. Fakat sendika aidatları ile yemek, yol ve yakacak parası gibi yan haklar çıkartıldığında, teklif edilen gerçek maaş 4.253 lira, yani asgari ücrettir. İşçiler, hâlihazırda fazlasıyla yetersiz olan 6.000 TL net maaş ve yan haklar talep ediyorlar.

Son aylarda hayat pahalılığı hızla artarken reel ücretler ciddi oranda azalmış durumda. Şubat ayı itibarıyla resmi yıllık enflasyon yüzde 54’e ulaşırken, bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) gerçek oranın yüzde 123 olduğunu duyurdu. Pandeminin ve Ukrayna’daki savaşın etkisiyle gıda, enerji, yakıt gibi temel tüketim maddelerinde meydana fiyat artışları toplumsal öfkeyi ve protestoları besliyor.

Hükümet yanlısı Türk-İş’in yaptığı araştırmaya göre Şubat ayı itibarıyla dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (“açlık sınırı”) 4.552 TL’ye çıkarken, yoksulluk sınırı 15.139 TL oldu.

Seyhan Belediyesi işçileri, aynı videoda “asgari ücretli olduğumuz gerçeği saklanmak istenmektedir. Seyhan Belediyesi işçileri olarak elektriğe yüzde 115 zam getirilen bir ortamda bu ücretlerle geçinebilmemiz mümkün olmadığı için grev kararı aldık,” dediler.

Grev kararından sonra CHP’li belediye yönetimi, işçiler üzerindeki baskısını yoğunlaştırdı. Buna boyun eğmeyen işçiler, belediye içinde farklı bölümlere sürgün edildiler. 28 Şubat’ta 35 işçinin sürgün edildiği ortaya çıkarken, işçiler görev değişikliği dayatmasının yasa dışı olduğunu vurguladılar.

CHP, artan hayat pahalılığına, geçim sıkıntısına ve yoksullaşmaya karşı konusunda büyüyen toplumsal öfkeyi 2023 seçimleri öncesi popülist söylemlerle kendi arkasına almaya çabalarken, yönetiminde olduğu belediyelerde işçilere karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti ile aynı politikaları uyguluyor. Bu, kemer sıkma konusunda olduğu kadar ölümcül COVID-19 pandemisinin yok sayılması için de geçerlidir.

Geçtiğimiz yıl İstanbul’daki Kadıköy ve Maltepe belediyelerinde işçilerin grevleri CHP ile Genel-İş sendikasının yaptığı işbirliği ile bastırılırken, sahte solun 2019 yerel seçimlerinde destek verdiği Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi de grev kırıcılığı yapmıştı.

Geçtiğimiz ay, CHP’nin yönetimde olduğu İstanbul, Bakırköy Belediyesi’ndeki grev, resmi enflasyonun çok altında kalan bir zam oranıyla reel ücret kaybı ile sonuçlandı. Grev, toplu sözleşmede işçilere yüzde 0 zam teklif edilmesi üzerine başlamıştı.

Seyhan Belediyesi Başkanı Akif Kemal Akay’ın 17 Mart’ta yerel bir televizyon kanalında yaptığı açıklama, tüm siyaset kurumunun işçileri nasıl hor gördüğünü gözler önüne seriyor: “Şu anda grev kararı aldıkları için maaşları asgari ücret üzerinden devam ediyor. Herkesin aklı var. İnsanlar bu rakamları alırlar. Aklı olmayanların oturup akıl yürütmesine gerek yok.”

Akay ayrıca şunları söyledi: “Akdeniz’de bizden daha fazla veren bir belediye yok. Hepsinde geçiniliyor da Seyhan’daki mi geçinemiyor? ‘Efendim, geçinemiyoruz.’ Geçinmenin ölçüsü yok ki. Çok fazla maaş alırsın, onunla da geçinemezsin.”

Bu sözler, nüfusun tepedeki yüzde 10’unu oluşturan burjuvazinin, varlıklı orta sınıfın ve onların siyasi temsilcilerinin, nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturan milyonlarca işçinin yaşam koşulları karşısındaki kayıtsızlığını özetlemektedir.

Sol Haber’e konuşan bir belediye işçisi, Adana’nın diğer bir ilçesi olan ve CHP’nin yönetimde olduğu Çukurova’da da işçilerin grev kararı aldığını ama belediye yönetiminden gelen büyük baskı ve Genel-İş’in müdahalesiyle aynı gün içinde grev kararının iptal edildiğini söyledi.

İşçilerin açıklamaları, hem sendikalara hem de CHP’yi ve sendikaları destekleyen sahte sol güçlere yönelik öfkenin hızla arttığını gösteriyor. İşçiler, Sol Haber’e şunları belirttiler: “Bizlere bu insani dahi olmayan koşulları hak gören Seyhan Belediyesi de buna yeterince ses çıkarmayan sendika da işçilerin gözünde suçlu. Hatta DİSK bu mu, solcular bu mu, biz bunun için mi sendikaya üye olduk gibi tepkiler var. Sendika olmasaydı daha iyiydi diyenler de var. Çokça insan istifa etmek istiyor bu süreçte.”

Dünya Sosyalist Web Sitesi’ne (WSWS) konuşan Seyhan Belediyesi işçileri, sendikaya güvenmediklerini vurguladılar. İşçiler, grev kararının uygulanmamasıyla geçen her gün baskının arttırıldığını ama çoğunluğun hâlâ grevden yana olduğunu belirttiler. Bir işçi, tüm düzen partilerinin işçilerin haklarını hedef alma konusunda birleştiklerini ifade etti.

WSWS muhabiri, belediye yönetiminden yana ve greve karşı olan sendikadan bağımsız bir taban komitesi kurarak mücadeleyi kendi ellerine almaları gerektiğini açıklayınca, işçiler bu fikre olumlu yaklaştıklarını belirttiler.

Cumartesi günü, Seyhan Belediyesi işçileri sosyal medyada #SeyhanİşçileriHakkınıİstiyor etiketiyle bir kampanya yaptılar. Farklı iş kollarında ve yerlerde bulunan pek çok işçi de bu kampanyaya destek verdi.

Seyhan Beleyesi işçilerinin karşı karşıya olduğu sorunlar ve mücadele, Türkiye ve dünya çapındaki yüz milyonlarca işçininki ile aynıdır. Yaşam standartlarında hızla artan gerileme ve büyüyen toplumsal eşitsizlik, mevcut toplumsal sistemi ve egemen sınıfın çıkarlarını savunan düzen partilerine veya sendikalara başvurarak durdurulamaz. Toplumsal koşulların kökten değiştirilmesi gerekiyor ki bu, yalnızca uluslararası işçi sınıfı tarafından gerçekleştirilebilir.

Seyhan Belediyesi işçileri, Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı’nın parçası olmak üzere kendi bağımsız taban komitelerini kurarak grevi başlatmalı ve işçi sınıfının diğer kesimlerinin desteğini harekete geçirmeliler. Bu perspektife katılan işçileri bir taban komitesi kurmak üzere buradan WSWS ile bağlantı kurmaya çağırıyoruz.

Loading