Yunanistan’da Stalinizm

Bir okur, 28 Ağustos’ta yayımlanan “Syriza ve sahte sol, Yunan seçimlerine doğru manevra yapıyor” başlıklı makale üzerine, WSWS’nin Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ile farklılıklarını açıklamasını isteyen bir yorum gönderdi. Aşağıda bu yoruma yanıtımızı yayımlıyoruz. Okura kolaylık olması açısından, yanıtımızın önüne, bu yorumun Türkçe çevirisini koyduk.

***

Aaron Aarons’un, “Syriza ve sahte sol, Yunan seçimlerine doğru manevra yapıyor” başlıklı makale ile ilgili yorumu:

Sermayeye hizmet eden politikalar uygularken “sol” ya da “sosyalist”miş gibi yapan grupları veya kişileri sert bir şekilde eleştirmek sekterlik değildir. Ancak Yunanistan’daki ve belki de tüm Avrupa’daki en büyük ve en proleter, görünüşte devrimci/anti-kapitalist/anti-emperyalist partiyi, Yunanistan Komünist Partisi’ni (KKE) neredeyse bütünüyle görmezden gelmek sekterliktir. Onun açıklamalarının çoğu Yunanca olsa da, Syriza’ya ve uzantılarına yönelik eleştirilerinin WSWS tarafından yapılanlara oldukça benzer olduğunu görmek için, KKE’nin uluslararası web sitesinde (inter.kke.gr) yeterince İngilizce çeviri var. Onların bu tür en güncel makaleleri:

http://inter.kke.gr/en/article...

http://inter.kke.gr/en/article...

[Daha önce kaçırmış ya da kazara atlamış olduğum bir diğer önemli makale şurada. Bu, özellikle, uluslararası okur kitlesi için yazılmış gibi görünüyor:]

http://inter.kke.gr/en/article...

WSWS/DEUK/SEP’in, KKE ile farklılıklarını ve eleştirilerini açıklaması, onun tüm enerjisini yalnızca kapitalizmi aşma niyeti olduğu iddiasında bile bulunmayanlara yönelik eleştirilerini yinelemesinden çok daha yararlı olacaktır.

***

KKE ile farklılıklarımızı mı bilmek istiyorsunuz? Farklılıklarımız, Ekim Devrimi’ne ve dünya sosyalizmi davasına yönelik Stalinist ihanete karşı Dördüncü Enternasyonal tarafından yürütülen mücadelenin tüm tarihini kapsamaktadır.

KKE, tarihi Sovyet bürokrasisinin karşıdevrimci suçlarına batmış ulusal bir Stalinist partidir. O, devrimcilerin Stalinist rejim tarafından ortadan kaldırılmasını desteklemiş ve Yunanistan’daki Troçkistlerin katledilmesini örgütlemiştir. Onun Sovyet bürokrasisinin politikalarını sadakatle uygulaması, işçi sınıfının Yunan iç savaşındaki yenilgisini kesinleştirmiştir.

Komünist Parti’nin politikaları, savaş sonrası dönem boyunca, Kremlin bürokrasisinin dış politikasına tabiydi. Bu yüzden KKE, 1967 sağcı darbesinin başarısını garantiye alan siyasi koşullara ve cuntanın çökmesinin ardından, Yunanistan’da burjuva siyasi egemenliğin yeniden istikrar kazanmasına belirleyici bir biçimde katkıda bulundu. KKE, hem Yeni Demokrasi’nin hem de PASOK’un burjuva hükümetlerini destekledi ve onlara katıldı.

Sovyetler Birliği’nin dağıtılması ve Rusya’da ve Doğu Avrupa’da kapitalizmin restorasyonu, diğer ulusalcı Stalinist örgütler gibi, KKE’yi de, önceden bel bağlamış olduğu maddi kaynaklardan yoksun bıraktı. Dahası KKE, SSCB’nin desteği olmadan, küçük burjuva aydın kesimleri için daha az çekiciydi. Onun Syriza ve diğer sahte sol oluşumlar ile herhangi bir ilkeli içerikten yoksun ağız kavgaları, KKE bürokratlarının, işçi sınıfının özellikle sendikalar içindeki kesimleri üzerindeki örgütsel denetimini sürdürme çabalarını yansıtmaktadır.

KKE, Stalin’e ve onun suç ortaklarına övgüler düzmeye devam ediyor. Bu, orta sınıf sol liberaller için önemsiz bir durumdur. Ancak Marksistler için, bir partinin değerlendirmesi, onun tarihinin incelenmesi yoluyla yapılır. Kendisini Stalinizmin barbar suçlarıyla özdeşleştiren bir siyasi örgüt, işçi sınıfının Yunanistan’daki ve uluslararası ölçekteki bir düşmanıdır.

Yunanistan Komünist Partisi’nin doğasını saptamada, KKE’nin Çipras’a yönelik ikiyüzlü eleştirisi, onun Stalin’e yönelik iğrenç övgüsünden çok daha az önemlidir.

Loading