New York Times’ın (NYT) haberine göre Başkan Biden Perşembe gecesi bir bağış toplama etkinliğinde bir grup milyardere şunları söyledi: “Kennedy ve Küba Füze Krizi’nden bu yana kıyamet ihtimaliyle karşı karşıya kalmamıştık.”
Biden şöyle devam etti: “Anlamaya çalışıyoruz: Putin’in çıkış stratejisi nedir? Çıkış yolunu nerede buluyor? Sadece itibar kaybetmekle kalmayıp önemli ölçüde güç de kaybediyor.” Bunlar Biden’ın kendisine sorması gereken sorulardır.
ABD-NATO’nun vekâlet savaşını kışkırtmış, Ukrayna’ya sınırsız silah ve para sağlamış, Kırım’ın yeniden fethini taahhüt etmiş ve Rusya’da rejim değişikliği çağrısında bulunmuş olan Biden’ın “çıkış stratejisi” nedir? “Sadece itibar kaybetmekle kalmayıp önemli ölçüde güç de kaybettiği” gerilimi nasıl azaltabilir?
NYT, oldukça yetersiz kalan ifadelerle, “Bay Biden’ın kıyamete yaptığı atıfların herhangi bir Amerikan başkanı için son derece alışılmadık olduğunu” belirtiyor. Oysa bu sözler sadece alışılmadık değil, kesinlikle benzersizdir. Dahası Biden, bir felaketi önlemek için ne yaptığını da açıklamamıştır.
Daha da sıra dışı olanı, Biden bu uyarıyı Oval Ofis’ten, ülke ve dünya çapındaki bir kitleye hitaben değil, seçkin bir milyarderler grubuna yapmıştır. Aslında, süper zengin destekçilerine sığınaklarını hazırlamaları için önceden uyarıda bulunmuştur.
Biden tehlikeyi abartmadığı konusunda uyarıda bulundu: Putin “oldukça iyi tanıdığım bir adam. Taktik nükleer silahların ya da biyolojik veya kimyasal silahların potansiyel kullanımından bahsederken şaka yapmıyor çünkü ordusunun önemli ölçüde düşük performans gösterdiğini söyleyebiliriz.”
NYT’nin haberine göre “Bay Biden, Rusya’nın taktik bir [nükleer] silah kullanmasının ‘kıyametle sonuçlanmamasının’ mümkün olmadığını” düşünüyor. ABD başkanının ağzından çıkan bu sözlerin anlamı şudur:
- ABD, Rusya’nın taktik nükleer silah kullanmasına Rusya’ya karşı topyekûn bir termonükleer saldırı ile karşılık verecek veya
- Biden, Rusya’nın taktik silah kullanmasının eli kulağında olduğunu iddia ederek, Rusya’ya karşı önleyici bir nükleer saldırı emri verecek.
Her iki seçenek ve özellikle de ikincisi, Biden’ın yaptığı açıklamalardan mantıksal olarak çıkmaktadır. Biden bu açıklamaları, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin uluslararası basında geniş yer bulan açıklamasında Rusya’ya karşı “önleyici eylemler, önleyici saldırılar” çağrısında bulunmasından sadece birkaç saat sonra yaptı.
Biden’ın Perşembe günü yaptığı açıklama o kadar pervasız ki, bunun çok ciddi ve korkunç sonuçlarını inkâr etme eğilimi söz konusu olabilir. Ama bundan daha büyük bir hata olamaz. Egemen seçkinler her alanda sadece pervasızlık değil, aynı zamanda insan hayatına karşı şaşırtıcı bir kayıtsızlık sergilemektedir.
COVID-19 pandemisine, bir milyondan fazla Amerikalının ve dünya çapında milyonlarca insanın ölümünü kasten kabul eden politikalarla yanıt veren bir egemen sınıf, milyonlarca insanın ölümüne yol açacak askeri adımlar atmaya hazırdır.
Daha da temel olarak, kapitalizmin çözümsüz ekonomik ve toplumsal krizinin baskısı altındaki egemen seçkinler, kendi politikaları ve eylemleri tarafından kışkırtılan olayların sonucunu kontrol edememektedir.
Lev Troçki’nin 1938’de, II. Dünya Savaşı’nın arifesinde yazmış olduğu gibi, egemen sınıf “artık gözleri kapalı bir şekilde kızakla ekonomik ve askeri bir felakete doğru kayıyor.” Dünya siyaseti şu anda, insanlık pahasına kârlarını ve zenginliklerini kurtarmak için her şeyi göze almış manyakların elinde.
Eğer insanlık hayatta kalacaksa, işçi sınıfı egemen sınıfı silahsızlandırmalı, onu siyasi iktidardan yoksun bırakmalı, kapitalist sisteme son vermeli ve toplumu sosyalizm temelinde yeniden örgütlemelidir. Bu tarihi krizden çıkmanın başka bir yolu yoktur.
Eğer bir gelecek olacaksa, uğruna mücadele edilmesi gerekiyor. Bunun için Sosyalist Eşitlik Partisi’ne katılın!