Alman barış aktivisti Heinrich Bücker’i savunun! Asıl suçlular Başbakanlıkta!

Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP) savaş karşıtı ve barış aktivisti Heinrich Bücker’in mahkum edilmesini şiddetle kınamakta ve işçileri ve gençleri bu skandal karara karşı harekete geçmeye çağırmaktadır.

Berlin-Tiergarten Bölge Mahkemesi Ocak ayında yaptığı bir konuşmada Almanya’nın Ukrayna’daki savaş politikasına karşı çıktığı için Bücker’i mahkum etti. Bu karar, federal hükümetin oldukça büyük bir orandaki silahlanma planına ve savaş politikasına karşı büyüyen muhalefeti sindirme ve susturma girişimidir. Buna izin verilmemelidir.

SGP adayı Ulrich Rippert barış aktivisti Heinrich Bücker’in savunulması çağrısında bulundu [Fotoğraf: WSWS]

Bücker Berlin’de düzenli olarak anti-militarist etkinliklerin düzenlendiği COOP Anti-War Café’nin işletmeciliğini yapıyor. Geçtiğimiz yaz, Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanyası tarafından işgalinin 81. yıldönümünde Treptow Park’taki Sovyet Anıtı’nda bir konuşma yaptı. Konuşmasında Alman hükümetinin Ukrayna’daki Nazi işbirlikçilerinin torunlarıyla işbirliği yapmasını kınadı.

“Alman siyasetinin, Alman İmparatorluğu’nun 1941’de yakın işbirliği ve birlikte katliamlar yaptığı gönüllü suç ortakları olan aynı Rus fobisi olan ideolojileri yeniden desteklemesi benim için anlaşılmaz bir durum.”

“Alman tarihi ve İkinci Dünya Savaşı’nda katledilen milyonlarca Yahudi ve öldürülen milyonlarca Sovyet vatandaşının tarihi bağlamında tüm dürüst Almanlar, Ukrayna’daki bu güçlerle herhangi bir işbirliğini reddetmelidir. Almanlar olarak bir daha asla Rusya’ya karşı herhangi bir savaşın içinde yer almamalıyız. Birleşmeli ve bu akıldışılığa birlikte karşı koymalıyız” dedi.

Bücker konuşması sırasında Rusya Devlet Başkanı’nın görüşlerini anlayabildiğini söyledi. Bölge mahkemesi hakimi Tobias Pollmann, Bücker’i 2.000 Avro para cezasına ya da bu meblağa karşılık gelen 40 gün hapis cezasına çarptırmak için bu ifadeyi kullandı. Mahkumiyet kararında Bücker’in konuşmasında “Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’yı işgal etmesini onayladığı” belirtiliyor. Mahkeme, bir “saldırı suçuna” verilen bu desteğin kamu barışını bozma ihtimali olduğuna ve suç teşkil ettiğine hükmetti.

Karar gerçekleri ters yüz ediyor. Asıl suçlular Başbakanlıkta bulunan savaş kışkırtıcılarıdır.

Bu hükümete Ukrayna savaşını Hitler’den bu yana en büyük silahlanmayı organize etmek için kullanma iznini kim verdi? Halka, ağır savaş tanklarının ve yakında savaş uçaklarının Ukrayna’ya teslim edilip Rusya’ya karşı kullanılmasını, dolayısıyla üçüncü dünya savaşını kabul edip etmediği ne zaman soruldu?

Halkın ezici çoğunluğu Alman hükümetinin savaşını kesin bir dille reddediyor. Silahlanma ve Rusya’ya yönelik yaptırımların ürünü olan enerji fiyatlarındaki patlamaya, sosyal harcamalardaki kesintilere ve enflasyona karşı direniş her geçen gün artıyor. Giderek daha fazla sayıda işçi ve genç, trafik ışığı (SPD, Yeşiller, FDP) koalisyon hükümetinin savaş çılgınlığını durdurmak için harekete geçiyor.

Heinrich Bücker’e verilen ceza, savaşa karşı giderek büyüyen bu halk muhalefetini sindirmeye ve susturmaya yönelik çaresiz bir girişimdir.

Yargıç Pollmann’ın kararının da içinde yer aldığı Alman yargısının gerici geleneği herkesin malumudur.

Doksan iki yıl önce, Kasım 1931’de Carl von Ossietzky bir buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Savaş karşıtı ve Weltbühne dergisinin editörü olan Ossietzky, askeri sırları ifşa ettiği iddiasıyla suçlanmıştı. O dönemde Naziler henüz iktidarda değildi, ancak Alman yargısı savaş karşıtlarının bastırılmasında ve faşistlerin desteklenmesinde kilit bir rol oynamaya başlamıştı.

Bu sınıf adaletinin hiçbir zaman gerçek savaş suçlularına yönelmemiş olmasına şaşmamalı!

Joschka Fischer’in dışişleri bakanı olduğu 1999 yılında Yeşiller, Almanya’nın yurtdışında savaş misyonları düzenlemesi tabusunu yıktı ve uluslararası hukuku ihlal ederek Hitler’in Wehrmacht’ının en kötü suçlarından bazılarını işlediği bir ülke olan Yugoslavya’nın bombalanmasına katıldı. Fischer savaş suçlusu olarak suçlanmak yerine kutlandı. Bugün Yeşiller en önde gelen savaş kışkırtıcılarıdır. Dışişleri Bakanı Baerbock ve kendisi ile aynı partide yer alan Hofreiter, Alman birliklerinin Rusya’ya karşı yeniden harekete geçmesi için sabırsızlanıyor.

Almanya’nın NATO çerçevesinde desteklediği ABD’nin Irak, Libya, Suriye, Afganistan ve diğer ülkelere yönelik saldırgan savaşlarının sorumluları, tüm ülkelerin harap olmasına ve milyonlarca insanın öldürülmesine rağmen Alman yargısı tarafından hiçbir zaman yargılanmadı.

Heinrich Bücker hakkındaki karar, Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP) Berlin eyalet seçimlerindeki seçim kampanyasının önemini açıkça ortaya koymaktadır. SGP, devasa derecede silahlanmaya ve savaşın tırmandırılmasına karşı çıkan tek partidir. Diğer tüm partiler trafik ışığı koalisyon hükümetinin militarist ve savaş politikasını desteklemektedir.

Sol Parti’nin liste başı adayı Klaus Lederer de aynı şekilde Ukrayna’ya silah sevkiyatını destekliyor.

Heinrich Bücker, Almanya’nın Sovyetler Birliği’ne saldırısının 81. yıldönümünde yaptığı konuşma sırasında [Photo by Screenshot AntikriegTV]

Buna karşın SGP Berlin seçimlerini savaşa ve silahlanmaya karşı bir referanduma dönüştürüyor. Seçim kampanyasını işyerlerinde, okullarda, üniversitelerde ve yerleşim bölgelerinde güçlü bir savaş karşıtı hareketin inşasıyla birleştirerek, Avrupa ve dünya çapında işçilerin ve gençlerin artan direnişine güveniyor.

SGP, Almanya ve NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşı kategorik olarak reddetmektedir. Bu, Rus oligarklarının çıkarlarını temsil eden ve Rus milliyetçiliğini besleyen gerici Putin rejimine sempati duyduğumuz anlamına gelmiyor.

Ancak Bücker’e karşı verilen kararın amacı bu değildir. Aksine bu karar, Alman militarizmine karşı tüm direniş ve muhalefeti bastırmayı amaçlıyor. Fakat bu bizi yıldıramayacak.

Federal İçişleri Bakanlığı 2018 yılında SGP’yi ilk kez Verfassungsschutz (anayasayı koruma) Raporu’na dahil ederek gizli servis tarafından izlemeye aldığında ve federal hükümet “demokratik, eşitlikçi, sosyalist bir toplumu savunmanın” ve “sözde ‘emperyalizm’ ve ‘militarizme’ karşı ajitasyon yapmanın” anayasaya aykırı olduğunu ilan ettiğinde, karşı saldırıya geçtik. Anayasa mahkemesine şikayette bulunduk ve uluslararası işçi sınıfını harekete geçirdik.

Heinrich Bücker’e karşı verilen karara verilecek cevap şu olmalıdır: Savaşa ve silahlanmaya karşı mücadeleyi güçlendirin! Savaşa karşı mücadeleyi kapitalist sömürüye karşı mücadele ile birleştirin! Savaş karşıtı mitingimiz için 4 Şubat Cumartesi günü saat 11:00’de Potsdamer Platz’a gelin ve 12 Şubat’ta SGP’ye oy verin!

Loading