ABD ve İsrail liderleri ateşkes yapılmasını açıkça reddederken, İsrail ordusu Çarşamba günü Gazze’nin en güneyinde yer alan ve 1 milyon yerinden edilmiş insanın barındığı Refah kentine yönelik bombardımanını sürdürdü.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail’e yaptığı ziyaret sırasında Hamas’ın İsrail askerlerinin Gazze’den çekilmesi karşılığında tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılması teklifinin “umutsuz” olduğunu söyleyerek, İsrail’e devam eden soykırımı için bir kez daha yeşil ışık yaktı.

“İsrail’in Hamas ve diğer terör örgütleriyle mücadelede tamamen haklı olduğunu açıkça belirttik,” diyen Blinken, ABD’nin “İsrail’in 7 Ekim’in bir daha asla yaşanmamasını sağlama hakkını desteklemek için diğer tüm ülkelerden daha fazlasını yaptığını” ekledi.

Blinken Perşembe günü İsrail’de kalarak görüşmelerde bulunmayı ve ABD’nin devam eden soykırıma desteğini koordine etmeyi sürdürecek.

İsrail Başbakanı Netanyahu ateşkesi reddederken daha da açık konuşarak “tam ve nihai bir zaferden başka bir çözüm yok,” dedi.

Netanyahu şunları ekliyordu: “Hamas’ın taleplerine boyun eğerek sadece yeni bir katliama davetiye çıkarmış oluruz. Hamas’ın hayal ürünü taleplerine teslim olmak... sadece rehinelerin serbest bırakılmamasıyla kalmayacak, aynı zamanda başka bir katliama da davetiye çıkaracaktır.”

Netanyahu Çarşamba günü İsrail birliklerine Refah’ta “operasyona hazırlanmalarını” söyledi ve “Gazze’de İsrail’in saldırısının kapsamadığı hiçbir yer kalmayacak,” dedi.

Netanyahu’nun Likud partisinden bakan Miki Zohar, geçtiğimiz hafta İsrail’in Gazze’den çekilmeye yönelik hiçbir talebi kabul etmeyeceğini ve sadece “bir ay ya da bir buçuk aylık” geçici bir duraklamayı kabul edeceğini söylemişti ve çünkü “savaşı durdurmaya niyetimiz yok” demişti.

Blinken açıklamalarında İsrail’in Hamas’ı yok etme ve onun Gazze’de herhangi bir etkiye sahip olmasını engelleme hedefine desteğini dile getirdi. ABD’nin Hamas’ın hükümette herhangi bir rol oynadığı savaş sonrası bir Gazze’yi kabul edip etmeyeceği sorulduğunda Blinken, “Kısa cevap... hayır,” dedi.

ABD ve İsrailli yetkililer çatışmaların durdurulmasını reddederken, Refah’ta büyük gıda, su ve tıbbi bakım sıkıntısı yaşanıyor ve kente bombalar yağmaya devam ediyor. Gazzeli yetkililere göre, İsrail’in iki hava saldırısında kentteki evler yerle bir oldu; saldırıda yedi kişi öldü, 11 kişi yaralandı.

Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre 6 ve 7 Şubat öğleden sonraları arasında 123 Filistinli öldürüldü. Bakanlık, istilanın başlamasından bu yana resmi ölü sayısının 27.708’e ulaştığını açıkladı. İki haftayı aşkın süredir kayıp olan 7.000 kişi de eklendiğinde ölü sayısı 35.000’e yaklaşıyor. 7 Ekim’den bu yana 67.147 kişi de yaralandı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Çarşamba günü yaptığı açıklamada “İsrail’in askeri operasyonları, genel sekreter olduğumdan bu yana Gazze’de eşi görülmemiş bir ölçek ve hızda yıkıma ve ölüme yol açtı,” dedi.

Guterres sözlerine şöyle devam etti: “İsrail ordusunun bundan sonra yüz binlerce Filistinlinin çaresizce güvenlik arayışı içinde sıkışıp kaldığı Refah’a odaklanmayı planladığına dair haberler beni özellikle endişelendiriyor. Böyle bir adım, hâlihazırda insani bir kâbus olan durumu katlanarak arttıracak ve tarifsiz bölgesel sonuçlar doğuracaktır.”

İsrail ordusunun daha önce “güvenli bölge” ilan ettiği ve Gazze’de yerlerinden edilen nüfusa taşınmalarını söylediği Refah’ta 1 milyondan fazla insan barınıyor. Salı günü BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Refah’a yönelik saldırının “büyük çaplı sivil can kayıplarına” yol açacağı ve savaş suçu teşkil edebileceği uyarısında bulundu.

Devam eden toplu katliamlara sivil altyapının sistematik olarak tahrip edilmesi de eşlik ediyor. Gazze yönetiminin medya ofisi Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze’yi yaşanmaz hale getirmeye yönelik sistematik politikasının bir parçası olarak Gazze genelinde 3.000’den fazla konutu yaktığını söyledi.

Hükümet Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, “Yakma operasyonları ‘İsrailli’ işgal ordusu komutanlarının açık ve doğrudan talimatları ve emirleri doğrultusunda gerçekleşti ve gerçekleştiriliyor,” denildi. Sadece yakma eylemlerinden kaynaklanan kayıplar “on milyonlarca doları aşmaktadır.”

BM’nin Filistinli mülteciler ajansı, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin BM tesislerine 290 saldırı düzenlediğini ve 389 yerinden edilmiş kişinin bu tesislere sığınırken öldürüldüğünü belirtti.

İsrail’in soykırımının yoğunlaşmasına, ABD’nin İran’ı hedef alan bölgesel savaşının Ortadoğu’ya yayılması eşlik ediyor. Çarşamba günü ABD güçleri Irak’ta bir kez daha yasa dışı bir hava saldırısı düzenleyerek üç kişiyi öldürdü.

ABD Merkez Komutanlığı saldırıyı duyurduğu açıklamasında şu tehdidi savurdu: “ABD, halkımızı korumak için gerekli önlemleri almaya devam edecektir. Kuvvetlerimizin güvenliğini tehdit eden herkesi sorumlu tutmakta tereddüt etmeyeceğiz.”

Pentagon saldırının hedefinin Iraklı milis grubu Kataib Hizbullah’ın komutanı olduğunu ve ABD Başkanı Joe Biden’ın saldırıyı geçen hafta onayladığını iddia etti. Iraklı yetkililer ise saldırının sivil bir aracı hedef aldığını ve içindeki herkesin öldüğünü açıkladı.

Iraklı yetkililer Irak topraklarına yapılan saldırı hakkında önceden bilgilendirilmediler. Irak askeri sözcüsü Tümgeneral Tahsin El Kefeci saldırıyı “açık bir saldırganlık ve Irak’ın egemenliğinin ihlali” olarak nitelendirdi. Sözcü, Irak’ın “ülkenin güvenliğini ve emniyetini tehdit eden bu tehlikeli eylemlerin sonuçlarından Amerikan tarafını ve koalisyon güçlerini sorumlu tutacağını” da sözlerine ekledi.