Almanya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi Avrupa seçimlerine katılıyor

Almanya Federal Seçim Komitesi 29 Mart Cuma günü Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP) Avrupa seçimlerine katılmasına onay verdi. SGP gerekli tüm belgeleri ve 4.000’in üzerinde onaylanmış destekçi imzasını uygun bir şekilde ve zamanında teslim ederek seçime katılmaya hak kazandı. SGP’nin yanı sıra 34 parti daha oy pusulasında yer alıyor. Seçime katılmak üzere başvuruda bulunan on partiye ise katılım izni verilmedi.

SGP Genel Başkanı ve baş adayı Christoph Vandreier toplantının ardından yaptığı açıklamada “Seçime katılma yetkisi almamız büyük önem taşıyor,” dedi. “SGP, Gazze’deki soykırıma, şiddetli savaş politikasına ve giderek kötüleşen sosyal yıkıma karşı çıkan ve sosyalist bir perspektif için mücadele eden tek partidir. Seçim kampanyasını savaşa ve kapitalizme karşı güçlü bir hareket inşa etmek için kullanacağız.”

Seçime katılım yetkisi prosedürü son derece antidemokratik bir karaktere sahip. Federal Seçim Kurulu üyelerinin çoğunluğu (aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) de dahil olmak üzere) düzen partilerinin temsilcilerinden oluşuyor. Bu kurul siyasi rakiplerinin ve muhaliflerinin, kendilerinin de katıldığı bir seçimde aday olup olamayacaklarına karar veriyor.

Ancak yasal olarak sadece resmi gerekliliklerin incelenmesi gerekiyor. Federal Seçim Komiseri’nin ifadesiyle bürokratik prosedürler fazla olmakla birlikte kontroller titizlikle yapılıyor. Tüm partiler, adaylarının seçildiği toplantı hakkında kesin bilgi vermek, tüzüklerini, programlarını, muvafakat beyanlarını ve her bir aday için uygunluk belgesini ve ayrıca üyeleri seçim teklifini imzalamak ve zamanında teslim etmek zorunda olan parti yürütme kurulunun demokratik seçiminin kanıtını sunmak zorunda. Birçok parti, hatta parlamentoda grubu olan partiler bile, adaylarından bazılarının yetki alamadığını görmüştür.

Ancak parlamentoda grubu olmayan partiler için engeller özellikle yüksek: ya her bir federal eyalet için 2.000 imza ya da tüm federal eyaletler adına ortak bir liste için 4.000 imza sunmaları gerekiyor.

İmza veren her kişi tam adını, adresini ve doğum tarihini belirtmek zorunda ve her imza daha sonra yerel seçim ofisleri tarafından tek tek kontrol ediliyor. Ayrıca imza sahibinin gerçekten oy kullanma hakkına sahip olup olmadığı ve başka bir parti için imza atıp atmadığı da kontrol ediliyor. Tüm imzalar, orijinal belgelerle birlikte, daha sonra incelenmek üzere Federal Seçim Komiserliği’ne sunulmalıdır.

Vandreier, Federal Seçim Komitesi toplantısında bu antidemokratik uygulamaya şiddetle karşı çıkarak şu ifadeleri kullandı:

Gazze’deki soykırıma, Rusya’ya karşı yürütülen savaş politikasına ve Bundestag’daki [parlamento] tüm partiler tarafından desteklenen sosyal yıkıma yönelik muazzam muhalefet göz önüne alındığında, buna karşı çıkan herkesi oy pusulasının dışında tutmaya yönelik bir önyargı söz konusu. Dolayısıyla, bizim tüm gereklilikleri yerine getirmemiz ve Avrupa seçimlerine katılmamız çok daha önem kazanıyor.

Vandreier bunları söylerken canlı yayın sırasında duyulmaması için mikrofonu kapatıldı. Federal Seçim Komiseri Dr. Ruth Brand, Vandreier’in antidemokratik uygulamaya yönelik eleştirilerinin susturulmasını haklı göstermek amacıyla “Burada bir seçim kampanyası yürüttüğümüzü sanmıyorum,” dedi. Diğer sol partilerin resmi temsilcilerinin de işlemlerle ilgili yorum yapmaları engellendi.

Bu antidemokratik prosedür, SGP’nin temel demokratik haklara yönelik saldırılara ve faşizm tehlikesine kararlılıkla karşı çıktığı seçimlere katılımının önemini vurgulamaktadır. Parti seçim bildirgesinde, egemen sınıfın Rusya’ya karşı Alman tanklarını göndererek, soykırımı devlet politikası olarak normalleştirerek ve Bundeswehr’i (Silahlı Kuvvetler) Hitler’den bu yana görülmemiş ölçüde silahlandırarak faşizan geleneklerini sürdürdüğü uyarısında bulunuyor. Seçim bildirgesinde şöyle deniyor:

Koalisyon hükümeti, bu nefret edilen politikaya karşı büyüyen muhalefeti bastırmak için faşizmin karanlık geçmişine sığınıyor. Sığınmacılara ve göçmenlere karşı nefreti kışkırtıyor ve temel demokratik hakları ortadan kaldırıyor. Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi destekleniyor ve polis, gizli servisler ve ordu içindeki aşırı sağcı terör şebekeleri en üst makamlar tarafından korunuyor.

Ancak iktidardakilerin zehirli milliyetçiliğine karşı güçlü bir uluslararası hareket var. Geçtiğimiz haftalarda dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan, politikacıların ve medyanın propagandasına rağmen Gazze’deki soykırıma karşı gösteri yaptı ve işçi sınıfının bugün ne kadar güçlü ve küresel bir ağa sahip olduğunu gösterdi. Bu hareket genişletilmeli ve sosyalist bir perspektifle donatılmalıdır.

Almanya’daki tüm okurlarımızı seçim kampanyasının aktif bir destekçisi olarak kayıt yaptırmaya, kampanyaya cömert bir bağışta bulunmaya ve SGP’ye üye olmaya çağırıyoruz.

Loading