İran’ın İsrail’e hava saldırısı düzenlemesinden 48 saat sonra İsrailli yetkililer Pazartesi günü, ABD’nin kışkırttığı Ortadoğu savaşı tırmanmaya devam ederken, İsrail’in İran hedeflerine yönelik askeri saldırı hazırlığında olduğuna dair işaretler verdi.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi Pazartesi günü yaptığı açıklamada “İsrail Devleti topraklarına bu kadar çok füze, seyir füzesi ve İHA fırlatılmasına karşılık verilecektir,” dedi.

NBC News, dış haberler şefi Raf Sanchez’in “Yetkililer, İsrail’in İran saldırısına yanıtının ‘yakın’ olabileceğini söylüyor” başlıklı manşetinde “Herhangi bir yanıt Amerikalılarla koordine edilecektir” ifadesine yer verdi.

Washington Post’tan David Ignatius da Pazartesi günkü yazısında “İsrailli yetkililer İran’ı caydırmak için hafta sonu gerçekleşen büyük füze saldırısına misilleme yapmaları gerektiği sonucuna vardılar,” dedi.

ABD’li yetkililer ise İsrail’in İran’a yönelik olası bir saldırısını engellemeyi ya da buna karşı çıkmayı defalarca ve kategorik olarak reddettiler. Pazartesi günü Beyaz Saray’ın günlük brifinginde konuşan Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby, “İran’ın Cumartesi günü yaptıklarına karşılık verip vermeyecekleri ve nasıl karşılık verecekleri İsrail’in vereceği bir karardır ve biz bu kararı tamamen onlara bırakıyoruz,” dedi.

Bir muhabirin İran’ın “herhangi bir sonuçla karşılaşmadan ABD’ye meydan okuyup okuyamayacağı” sorusuna Kirby tehditkâr bir yanıt verdi: “Eğer Tahran’da oturuyor ve Cumartesi gecesi olanlara bakıyor olsaydım, ABD’nin burada devreye girip İsrail’i savunmaya yardım etmek istemeyeceğine bahse girmezdim.”

Kirby sözlerini şöyle sürdürdü: “Demek istediğim, savaş operasyonunda havada Amerikan savaş pilotları vardı, İsrail’e doğru giden insansız hava araçlarını ve füzeleri vurdular, ayrıca denizde ABD Donanması destroyerleri vardı, onları oradan vurdular. Dolayısıyla mesaj herkes için çok açık olmalı. Başkan bölgeye yönelik taahhütlerimizi ciddiye alacağımızı söylediğinde, İsrail’in kendisini savunmasına yardımcı olacağımızı söylediğinde... İsrail’i savunmak için ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız.”

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Irak Başbakan Yardımcısı Muhammed Ali Tamim ile yaptığı görüşmede ABD’nin İsrail’e koşulsuz destek vereceğini ifade etti. Blinken, “İsrail’in savunmasını desteklemeye ve bölgedeki personelimizi korumaya devam edeceğiz,” dedi. “Bu hafta sonu gösterdi ki İsrail bir saldırının kurbanı olduğunda kendisini tek başına savunmak zorunda değil.”

İran’ın İsrail’e yönelik saldırısı, 1 Nisan’da Suriye’deki İran büyükelçiliğine düzenlenen ve yedi üst düzey İranlı askeri liderin öldürüldüğü saldırıyla tetiklendi. Saldırı hakkında önceden bilgi sahibi olmadığını iddia eden ABD, İsrail’in saldırısını savunarak elçiliğin bir terörist yerleşkesi olduğunu iddia etti ve İsrail’in saldırısını kınayacak bir BM Güvenlik Konseyi kararını veto etti.

İran’ın İsrail’i vurması, ABD ve emperyalist müttefiklerinin İsrail’in Gazze halkına karşı sürdürdüğü soykırımı açık bir şekilde desteklediklerini teyit etmeleri için gerekli koşulları yarattı.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Gazze’ye ilişkin günlük raporunda şunları yazdı: “İsrail’in havadan, karadan ve denizden gerçekleştirdiği bombardıman Gazze Şeridi’nin büyük bölümünde devam etmekte ve sivil kayıplara, yerinden edilmelere, evlerin ve diğer sivil altyapının tahrip edilmesine yol açmaktadır.”

Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, Gazze Şeridi’ndeki mülteci kamplarına yönelik sistematik bombardıman sırasında hafta sonu Gazze’de 163 Filistinli öldürüldü. Sağlık Bakanlığı’na göre Gazze soykırımında resmi ölü sayısı Pazartesi günü 33.797’ye ulaşırken 76.465 kişi de yaralandı. Enkaz altında kalan binlerce kişi de eklendiğinde ölü sayısı 40.000’i aşmaktadır.

İsrail’in yapmayı vaat ettiği Refah istilası daha da büyük ölçekte bir kitlesel katliama sahne olacaktır. BM’nin Filistin’deki eski İnsani Yardım Koordinatörü Jamie McGoldrick Cuma günü verdiği brifingde, İsrail ordusunun Refah’a kara harekâtı başlatması halinde yaklaşık 800.000 kişinin tahliye edilmek zorunda kalabileceği uyarısında bulundu. Gazze’ye gıda yardımı ulaştırılmasının sistematik olarak engellendiğine dikkat çeken McGoldrick, “Gazze’nin tüm bölgelerine ama özellikle de kuzeye yardım ulaştırma şansımız olmazsa bir felaketle karşı karşıya kalacağız,” dedi.

İsrail, Gazze’nin İsrail sınırı boyunca uzanan bir kilometre genişliğindeki bölgeyi tamamen temizleme çabalarına devam ediyor. BM, İsrail sınırına bir kilometre mesafedeki 4.000 binanın -yüzde 90’ının- ya yıkıldığını ya da hasar gördüğünü kaydetti.

Bu arada, IDF’nin geçtiğimiz ay El Şifa Hastanesi’nde yaptığı katliamın kanıtı olarak yeni toplu mezarlar bulunmaya devam ediyor. El Cezire’ye göre Pazartesi günü Filistinli doktorlar hastane yakınlarındaki bir toplu mezarda “vücutlarına hâlâ tıbbi bandajlar ve kateterler takılı olan” en az 10 ceset bulduklarını söyledi. Haberde, “Hastanedeki sağlık personeli, bu kişilerin aslında Mart ayında baskın düzenlenen El Şifa Hastanesi’nin ana kapısına çok yakın bir yerde İsrail ordusu tarafından infaz edildiğini doğruladı,” denildi.